BEDEN OLUMLAMA DA NEYMİŞ?

Beden olumlama da neymiş? Biraz antin kuntin dediğimiz türden bir şey mi acaba? Neredeyse her gün yeni bir akım, yeni bir bundan sonra böyle çağrısı… Bunları izlerken yorulduk, akımlar arasında cereyanda kalmış gibiyiz. Bu akım dünyada body positive movement olarak geçiyor, yani başlangıç bizden değil. Kendi bedeninle barışık olma mottosu gibi bir düşünce. Niyet güzel, fikir doğru ama popülerize edilmiş, abartılmış bir hale dönüşürse ne kadar olumlayabiliriz?

Herkes bu kadar güzel olmak zorunda mı? Biraz eksik biraz fazla azıcık çirkin olsa insan daha normal değil mi? Hani organik elma/armut gibi tadı yerinde ama azıcık şekli bozuk. Sağlıklı yaşam, yağ oranı, kas oranı, ipek saçlar, derin bakışlar, pürüzsüz bir ten, hokka burun, keman kaş… Güzel diye dayatılanları gerçekten güzel buluyor musunuz? Bundan sonra böyle dayatması olmasa, kapkara boyanmış kaşları güzel bulur muyduk? Ya da herkesin dudağı birbirine benzemeye başlamışsa bir tuhaflık yok mu? Kadınların suçu ne? Beden olumlamacılar haklılar, birilerinin canına tak etti ve daha güzel olmayacağız, yeter dediler. Bir furyadır gidiyor ya acımasız bir şekilde ben de öyle olacağım diye diretenlerden ya da ben böyle iyiyim diye direnenlerden olacaksınız. Her halukarda rahat yok, bir psikolojik aşınma illa ki olacak. Sonra gelsin beden algı bozukluğu, dismorfobik vakalar. Biri de çıkıp haykırmıyor ruh güzelliği diye biri de çıkıp haykırmıyor sevgi güzelleştirir diye. Beden olumlama bizim halimizi anlatmaya yeter mi?

Annelerimizi bir düşünün selulit, cilt,saç problemleri var mıydı bu kadar? Yoktu, çünkü daha doğal besleniyorlardı, katkılı, hazır gıda bir kaç püsküvitten ibaretti. Yoktu, çünkü boyalı magazin güzelleri normal sayılıp kafalara kazınmamıştı. Güzel olmak tek ve en önemli gaye değildi. Mutlu, kendinle barışık, pembe yanaklı, sıcacık gülümseyen sağlıklı kadınlar vardı. Güzel güzel yaşlanıyorlar ve bunu yadırgamıyorlardı. Göz kapağımı kaldırtayım, e olmuşken iki de botoks attırayım demek bu kadar kolay ve normal değildi. Giydiğini kendine yakıştıran, yediğini yakan, fazlasını da kafaya o kadar da takmayan biri olmak artık çok mu zor? Hem niye hep kadınlar, biz her şeye çabuk mu inanıyoruz? İnanmayalım o zaman!

İrade göstermek, sağlıklı ve daha iyi hissetmek için içinizden bir diyet tutun, bunu zaman zaman hepimiz yapıyoruz. Ama dünya bundan ibaret gibi bir algıyla, sağlıklı beslenme sevdası diyerek her gün ananasla kahvaltı, bir şey tohumu yağıyla salatalar yapıp yemek de normal ve herkes için mümkünmüş gibi bir dayatmaya da karşıyım. Ortalık bu bilgilerden, önerilerden geçilmiyor. Kantarın topuzunu yine kaçırıyoruz, hiç bir şeyimiz özelimiz değil ve bu yüzden bereketi yok, dön dön aynı yerdeyiz. Hem niye hep kadınlar? Bu işleri para kazanmak için ortaya atıp, önümüze sürenleri bilmem ama niye erkekler ya bırak sen her halinle güzelsin demiyor? Beden olumlama varsa niye hep kadınlar olumlasın? Çoğunluğu gerçek olmayan, photoshop güzelliklerine kafayı takıyoruz da ruhu nasıldır, iki çift laf etti mi ne der kısmına kafa yormuyoruz? 

Ben de ruh olumlaması başlatıyorum o zaman! Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa diyorum! Bunları söyledim ama hemen gevşemeyelim, evde spora zaman var mı?demeyelim. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak tamam ama ben niye daha güzel değilim paranoyasına hayır. Bedenimize kafayı taktıkça ruhu daha çok ihmal ediyoruz, beden eskimeye yok olmaya mahkum ama ruh hep genç hep güzel hep ilk yaratıldığı gibi. O zaman Soul positivity-ruh pozitifliği hareketi hayırlı olsun. Tamam soul positivity hareketini uydurdum ama hep birilerinin uydurduğu takip edilmiyor mu? 

26 yorum
  • Cevapla Ebemkuşağı

    28 Eylül 2017, 08:40

    Hem bedenimizi hem de ruhumuzu sağlıklı tutmak için güzel düşünmeye ihtiyaç var.İkisini de doğru beslemek gerek.:)

  • Cevapla Hayat cıvıltısı

    28 Eylül 2017, 08:40

    :)) hemen bu akımın takipçisi oluyorum…gerekli olan ruhu beslemek zaten…çok haklısınız yazdiklarinizda…

  • Cevapla kadriye

    28 Eylül 2017, 08:40

    Tamam ben takip ediyorum ruh olumlama hareketini:) hep derim kendimizin en iyi halini en güzel halini isteyebiliriz bunda sorun yok ama dayatılan güzellik kalıplarına kapılıp her şeyi denemek çok anlamsız. Herkes aynı tornadan çıkmış gibi. Ruhumuzuda neslwyelim bu harekete destek verelim ☺

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 09:06

    Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayattan lezzet alır..
    Düşünce kısmı en önemlisi, ne yaparsak yapalım kalp ve kafa iyi değilse hiç değeri yok.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 09:09

    Yazdıklarımın beni bağlaması blog yazmamın en sevdiğim taraflarından, artık söz bir kere ağzımdan çıktı benim de benzer yanılgılarım varsa (acaba ile başlayan haller olabiliyor!) kendimi dürtmem için iyi oldu bu konuyu duymam.
    Sevgiler..

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 09:14

    Kaçmak istiyoruz ya bazen, uzaklara kırlara bayırlara hep bu dayatmalar, kalıplar yüzünden. Bir kendi kendimize kalamıyoruz, yabancılaşıyoruz ne isek o. Denge kalmadı gibi hep görünen hatta görünmesi gereken üzerine bir hayat. Hep daha güzel görünmeye çalışmak mutsuz ve bencil yapmaz mı insanı? Allah ne verdiyse, hamd olsun:)

  • Cevapla YILDIZ

    28 Eylül 2017, 11:29

    Olumlanmaya adayım :))

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 11:32

    Hoşgeldiniz o zaman, hayırlı olsun:)

  • Cevapla YILDIZ

    28 Eylül 2017, 14:51

    Teşekkür ederim, siz de bana hoşgeldiniz :))

  • Cevapla Zehra Çelik Baltacı

    28 Eylül 2017, 14:51

    Ne kadar doğru noktalara değinmişsiniz . Bir de herkesde bir manken havası var . Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama hep bir özenti , hep bir eziklik duygusu altında ben de aşağıya kalmayayım diye bir şeyler yapma çabası . Sonuç , makyajsız bakkala bile gidemez oldu çoğu kadın . Tamam ye iç yat demiyor kimse tabiki de bedene de bakmak lazım ama çok da abartmamak lazım .
    Çok güzel bir yazı olmuş , elinize sağlık .
    Akımı çok sevdim 🙂

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 14:52

    Ben de hoş buldum, sağ olun..

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 14:59

    En çok çocuklar etkileniyor, körpe zihinler başlıyor o yaşta bunların hesabını yapmaya ve olmayan bir idol peşinden gitmeye. İçsel yolculuk diye reel bir durum var, onda yol alan manevi ve maddi anlamda huzur ve hayatın tadını yakalıyor. Popüler kültür insanın ruhunu sağır dilsiz ve tepkisiz yapma üzerine elinde ne varsa kullanıyor. Karşıyım, ucundan kıyısından ben de zaman zaman etkileniyorsam bile bile, kararlı durmak gerek. Teşekkür ederim, memnun oldum. Size de blogunuzda mutlu başarılı paylaşımlar dilerim. Arkası bulut, tepelerde fotoğraf çok hoş, insanı çağırıyor adeta..

  • Cevapla Düş Tasarımcısı

    28 Eylül 2017, 20:41

    Güzellik ve estetik kavramları her dönem ve tarihte farklı olmuştur.Sanatta estetiğe evet ama günümüzde kadınlara yüklenen aşırı estetik kaygısına karşıyım ben de.Sizde çok güzel ifade etmişsiniz. Evet bence de ruhumuza odaklanalım, olumlamalar yapalım en güzeli😊

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 20:50

    Zaman içinde değişen güzellik algısına katılıyorum, sanki insanların jest ve mimikleri bile değişiyor. Ancak özellikle kadın üzerinden trendler, sektörler oluşturulması ve psikolojik baskı gibi bir durum iyice sıkıcı oldu. Çok güzel olmasın herkes, kadın zaten naif ve sıcak yaratılmış. Bu kadar ortalığa dökülmeyecek kadar da özel. Ruhumuza odaklanalım, güzelsek güzeliz değilsek değiliz..
    Memnun oldum, teşekkürler..

  • Cevapla Düş Tasarımcısı

    28 Eylül 2017, 21:21

    Evet güzel olmak zorunda da değiliz, bir tarzı bir ruhu olan herkes zaten güzel görünüyor. Ben de memnun oldum, takipteyim.Sevgiler😊

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    28 Eylül 2017, 21:22

    Teşekkür ediyorum,sevgiler..

  • Cevapla CAM GÜZELİ

    29 Eylül 2017, 08:48

    Merhaba…
    Bu "her daim güzel ve bakımlı olma" özellikle sosyal medya sayesinde ağır bir mahalle baskısına dönüştü maalesef.
    Her yeni akımda da,karşı akımlarda da kantarın topuzu kaçıyor genellikle.Ortasını bulmak gerekli.
    Sevgiyle kalın.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    29 Eylül 2017, 09:01

    Merhaba, haklısınız mahalle baskısı gibi bir şey. Her akımda işin dozunun kaçma durumu da var hatta kendi içinde sınıfsal boyutlara bile ulaşabiliyor. Bireysel olmaktan çıkıp toplumsal meseleye dönüşüyor bu tür konular. Herkes kendine göre ortada bir yer bulur, yapamayan ya da istemeyenler de olur. Değişik bir süreç yaşıyoruz, doğallıktan uzaklaşmak yorucu hepimiz medyatik izler taşımak durumundayız sanki.
    Ortada bir yerlerde, mutlu mesut duralım işte. Sevgilerimle..

  • Cevapla deeptone

    29 Eylül 2017, 18:00

    en güzeli bol yürümek 🙂

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    29 Eylül 2017, 18:03

    Olumlu olumlu yürüyelim değil mi ama? Yoksa senin sırrın bu mu? Yakaladım seni. Hafiye begonvil:)

  • Cevapla Büşra Gürbüz

    29 Eylül 2017, 23:25

    İnsanlar sürekli bir şeylerin peşinden gitmek ihtiyacı hissediyor herhalde. Anlamıyorum ki hiç bunları nedir yani her şeyde bir yapaylık. İnsanların manen gerçek yüzünü göremiyorken şimdi maddende göremiyoruz yani :)) Kısaca kaleminize sağlık çok güzel bir noktaya değinmişsiniz…

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    29 Eylül 2017, 23:42

    Biraz kulakları tıkamak mı gerek acaba? Bilgi-algı derken kafalar karışık, sakin ve sade molalar iyi gelebilir. Akım akımı söker belki, bakarsınız içsellik ağırlıklı akımlar da çoğalır. Hepimiz kendimizin lideriyiz, ne isek oyuz. Teşekkür ederim görüşlerinizle katkı verdiğiniz için..

  • Cevapla kahvekitapayna

    1 Ekim 2017, 11:58

    İnsanı sevdiren huydur bence. Neden hep kadınlar? Kısmına gelecek olursam ; göz önünde aldatılan,başka birilerine tercih edilen, fonksiyonları zayıflayınca değerini kaybetmiş hissi yaratılan kadınlar olduğu için olsa gerek. Tabi bu durumdan bi şeyler satmak isteyenler de icatlar çıkartıp sonuna kadar faydalanıyorlar.işin göz önünde olmayan kısmı biraz daha farklı aslında. Bence tabi.

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    1 Ekim 2017, 12:17

    İnsanı sevdiren huyudur.. Yüzü güzelden yeri gelir bıkılır da huyu güzelden bıkılmaz. Sektöre dünüşen temel değerler içi boşalmış demektir. Algılara hitap eden bir sürü düşünce modeli ve insanlar, abartmaya popülerize etmeye hiç uymayan bir yaratılışımız var, bunlardan ötürü de yorgun ve hırçınız haklı olarak..

  • Cevapla müfred

    1 Ekim 2017, 20:23

    Yaratıldığı gibi. Buna evet.
    İnsanın kendini sağlık problemi olmadan durmadan kurcalanasının günah olduğuna inanmak başlı başına bir sebep. Bunun yanında robot gibi bütün kadınların ve erkeklerin aynı görünmeleri; acaba farklı farklı yaratılmış zevk algısını nasıl tatmin edecek?

  • Cevapla Begonvil Sokağı

    1 Ekim 2017, 21:53

    Kendinden hoşnut olmamak hem şükürsüzlüğe hem de aklı ruhu başka işlerle yormaya yarıyor. Nasıl yaratılmış isek öyle en güzeliz. Bir de güzellik kavramını neden başkalarının demesine göre anlayalım. Bu da zamanımızın aklımıza çelmelerinden bence… Bunları düşün başka şeyleri boş ver dercesine ..

Write a comment